ÇOCUKLARDA ŞAŞILIK VE TEDAVİSİ

Bu makale Op. Dr. Hüseyin ACAR tarafından çocuk hastalardaki (0-16 yaş arası) şaşılık ve tedavi yöntemleri ile ilgili olarak genel anlamda bilgi vermek amacıyla kaleme alınmıştır. Konuyla iligili spesifik bilgi edinebilmek ancak kendisinin veya bu konuda uzman birisinin hastayı muayene etmesi ile mümkün olabilir.


GİRİŞ

Şaşılık yani göz kayması hastalığını anlayabilmek için öncelikle gözlerimizin yapısı ve görme sistemimizin nasıl çalıştığı ile ilgili biraz bilgi sahibi olmak gerekir. Bilindiği gibi vücudumuzda iki gözümüz vardır fakat buna rağmen biz cisimleri iki adet değil bir tane görürüz. Bunun nedeni her iki gözümüzden elde edilen uyarıların beyindeki görme merkezleri tarafından algılandıktan sonra birleştirilerek tek bir görüntü haline getirilmesidir. Tek görüntü elde edebilmek için algılanan görüntülerin aynı olması gerekir.  Aynı görüntüyü elde edebilmek de iki gözün aynı noktaya bakması ve baktığı noktayı da aynı netlikte algılaması ile mümkündür. Gözlerimizin aynı noktaya bakması gözün etrafında bulunan ve beynimiz tarafından kontrol edilen 6 adet kas aracılığıyla sağlanırken netlik ayarı da gözümüzün içinde bulunan merceğin kırıcılık gücünün değiştirilmesi ile elde edilir. Genel olarak görme sistemi şu şekilde çalışır; öncelikli olarak her iki gözümüzde birer görüntü oluşur ve bu görüntüler beynimizin her iki yarımküresinde bulunan görme merkezlerine aktarılır. Görme merkezlerine iletilen görüntüler net ve aynı objeye aitse beynimiz bunları birleştirerek tek bir görüntü oluşturur. Eğer görüntüler net değilse beyin göz içi merceğimizin ışığı kırma gücünü değiştirir ve net bir görüntü elde etmeye çalışır. Eğer görüntü net fakat farklı objelere ait ise de göz dışı kaslara uyarı göndererek gözlerin aynı noktaya bakmasını sağlamaya çalışır.

 

Şekil 1: Her iki gözümüzün de dışında altışar adet göz kası bulunur. Beynimiz çeşitli sinirler yardımıyla bu kasları kontrol ederek gözlerimizin aynı noktaya bakmasını sağlar.


 ŞAŞILIK NEDİR ?

Şaşılık; gözlerin aynı noktaya bakmaması halidir. Esas problem çoğu zaman beynin göz kaslarını istenilen düzeyde kontrol edememesidir.  Sorun beyindeki merkezlerde, göz kaslarında veya göz kaslarını uyaran sinirlerde olabilir. Etkilen kasa göre göz içe, dışa, yukarı veya aşağıya kayabilir. Yine etkilenme düzeyine göre şaşılık sürekli veya ara ara ortaya çıkabilir.

Şekil 2: Gözlerimizin aynı noktaya bakmaması durumunda şaşılık hastalığı ortaya çıkar. Etkilenen kas veya sinir grubuna göre göz farklı yönlere kayabilir.


ÇOCUKLUK ÇAĞI ŞAŞILIKLARININ TÜRLERİ NELERDİR ?

Çocukluk çağı şaşılıklarını sürekli olanlar ve ara ara olanlar diye iki guruba  ayırmak daha kolay anlamamızı sağlayabilir. Sürekli kaymalarda beynimizin göz kasları üzerindeki kontrol gücü çeşitli nedenlerden dolayı tamamen kaybolmuştur. Bu durum göz gelişiminin tamamlanmasından (7-8 yaş) önce oluşursa beyin çift görmeyi engellemek için bir gözden gelen görüntüyü yok sayar ve o gözde göz tembelliği oluşur. Aralıklı olan kaymalarda ise beynimizin kontrol yeteneği sınırdadır ve bazı dönemlerde kontrolü kaybetmektedir. Bu tür hastalarda kaymalar genellikle yorgunlukta,  hastalıkta, dalgın bakıldığında veya uykulu dönemlerde meydana gelir. Ara ara olan kaymalarda göz tembelliği yoktur fakat eğer kayma sürekli bir hal almışsa o zaman göz tembelliği oluşmaya başlamış demektir.


ÇOCUKLUK ÇAĞI KAYMALARI NASIL TEDAVİ EDİLİR ?

Çocukluk çağı kaymalarına tedavi açısından bakıldığında üç ana grup ortaya çıkmaktadır. Bunlardan birincisi gözlükle düzelen kaymalar, ikincisi ise gözlükle düzelmeyip cerrahi müdahale gerektiren kaymalardır. Son grup ilk iki grubun karışımından oluşur. Üçüncü gruptaki hastalarda kaymanın bir kısmı gözlükle düzelirken geri kalanı için operasyon gerekir. Kayması olan bir çocukta öncelikli yapılması gereken hastanın hangi guruba girdiğini tespit etmek ve ona göre bir tedavi stratejisi belirlemektir.

a. Gözlükle düzelen kaymalar: Bu gruptaki hastalarda kayma genellikle 1.5-2 yaş civarında ortaya çıkmaya başlar ve zamanla artış gösterebilir. Yapılan muayenede belirgin bir gözlük numarasının olduğu görülür. Gözlükle tam olarak düzelen kaymalar tedaviye en iyi cevap veren gruptur. Bu tür hastalarda genellikle cerrahi müdahaleye gerek duyulmaz. Hastalar gözlük takmadığı dönemlerde kayma geri geleceğinden gözlüğün sürekli olarak takılması gerekir. Hastanın yaşına göre zaman içinde gözlük numaralarında artma veya azalma görülebilir. Bu nedenle hastanın rutin takiplerine devam etmesi önemlidir.  Ayrıca bu guruptaki hastalarda eğer varsa göz tembelliğinin etkin bir şekilde tedavi edilmesi gerekir. Çünkü göz tembelliğinin tedavisi ancak belli bir yaşa kadar yapılabilir. (Göz tembelliğinin tedavisi için ilgili makaleye bakabilirsiniz)

Şekil 3: Gözlükle tamamen düzelen şaşılık tipi. Resimler aynı hastaya aittir. İlk resimde gözlüksüzken belirgin olan kayma gözlük takılınca tamamen kaybolmaktadır.

b. Cerrahi olarak düzeltilen kaymalar: Bu gruptaki hastalarda kaymanın nedeni genellikle beynin göz kasları üzerindeki yetersiz kontrolüdür. Şaşılık çoğu zaman hayatın ilk yılı içinde ortaya çıkar. Hastaların gözlerinde belirgin bir numara yoktur ve bu nedenle gözlük kullanmak genellikle fayda sağlamaz. Bu tür hastalardaki en önemli konular göz tembelliğinin tedavisi ve cerrahinin zamanlamasıdır. Göz tembelliğinin tedavisi ile ilgili genel bir fikir birliği mevcut ise de operasyonun zamanlaması ile ilgili farklı görüşler mevcuttur. Kimi uzmanlar erken müdahale sonuçlarının daha iyi olduğunu savunurken kimileri de erken müdahalenin bir avantajının olmadığını ileri sürmektedir. Yapılan çalışmalarda her iki gurubu da destekleyen sonuçlar elde edilmiştir.

c. Gözlükle tam olarak düzeltilemeyen kaymalar: Bu grup hastaların muayenesinde orta düzeyde bir gözlük numarası mevcuttur. Gözlüğün takılması ile kayma azalsa da tam olarak düzelmez. Bu tür hastalarda cerrahiye karar vermeden önce hastayı belli bir süre takip etmek ve kaymanın gözlükle düzelmeyeceğinden emin olduktan sonra cerrahiye yönelmek daha doğru olur. Cerrahide kaymanın gözlükle düzeltilen kısmına müdahale edilmez. Dolayısıyla hastanın ameliyat sonrası gözlük kullanmaya devam etmesi gerekir. Gözlük kullanılmadığı takdirde kaymanın gözlüğe bağlı olan kısmı devam eder. İlk iki grupta olduğu gibi bu hastalarda da göz tembelliğinin etkin bir şekilde tedavi edilmesi gerekir.

Burada bahsedilmeyen bir diğer alt grup ise beyindeki bazı hastalıklara veya göz kaslarını uyaran sinirlerin felçlerine bağlı olarak meydana gelen şaşılıklardır. Bu grup ‘erişkinlerde şaşılık ve tedavisi’ adlı makalede detaylı bir biçimde anlatılmıştır.


 ÖZETLEMEK GEREKİRSE;

Çocukluk çağı şaşılıkları doğum esnasında var olabilecekleri gibi sonraki yıllarda da ortaya çıkabilirler. Bu dönem şaşılıkları temel olarak 3 gruba ayrılabilir. Bunlar; gözlük numarasına bağlı olanlar, beynin göz kasları üzerindeki kontrolünün bozukluğuna bağlı olanlar ve ilk ikisinin karışımı olanlardır. Tedavinin gözlükle mi yoksa cerrahi ile mi yapılacağına hangi alt gruba ait olduğu belirler. Çocukluk çağı şaşılıklarında bir diğer önemli konu göz tembelliğidir. Göz tembelliğinin tedavisi belli bir yaşa kadar yapılabildiğinden bu durum da en az şaşılığın kendisi kadar önemlidir.